Dergimizin her sayısındaki birbirinden değerli şiir, deneme, hikâye, röportaj, film-kitap analizi ve diğer tüm içerikler sizlerle buluşmayı bekliyor.
Günbatımından bir çıkmaz sokakta kaldı çocukluğum çocukluk.. bir kelebek, bir boyunbağı ve bir şiir.. Trenle karşılardı ölümün ıslak yüzünü bulutlar
Ben sana hissettim. Senin sevginde buldum kalbimi. Sonbaharda esen bir rüzgardın, içime doğdun. Kalbimin kapılarını kimse böyle çalmamıştı. Bir bakmışım gözlerin gözlerimde, bir bakmışım yağmurlar yüzümde
1 ile 9 arasında zihninizden bir sayı tutun. Şimdi bu sayıyı 9 ile çarpın. Çıkan sayının rakamlarını toplayın. Sonuçta çıkan sayının ilk harfiyle bir ülke düşünün. Şimdi bu ülkenin sondan 3.cü harfiyle bir şehir düşünün
Ah İstanbul seni bekler! Vapurlarda martılar simit atmanı, Galata’da manzaraya bakmanı bekler Beyoğlu. Ben beklemem... Ama İstanbul seni bekler
Uykusuz gecelerimin serzenişleri beni kardan aydınlık sabahlara uyandıracaktı, biliyordum. Hissediyordum. Ki zaten mensubu olduğum din de bana her zaman ümitvâr olmam gerektiğini söylüyordu
Bir ışık doğar şenlenir evim, yurdum bahar kokularından zemzem içeriz yudum yudum sancılanır o ocak
Özgürlük kelimesi hiç bu kadar anlam bulmamıştı bende, gökyüzü hiç bu kadar mavi, güneş hiç bu kadar ışıldamamış rüzgar hiç bu kadar güzel esmemişti
Günümüzde kullandığımız internet, dünyanın dört bir yanını birbirine bağlıyor; ama tüm dünyayı birbirine bağlamak kolay bir iş değil. Bu amaç uğrunda insanlık, okyanusların kilometrelerce altından fiber optik kablolar geçirdi
Amasra’nın ilk adı Sesamos’tur. Ünlü coğrafyacı Strabon’a göre Sesamos’u İskitler’in bir kolu olan Amazonlar kurmuş. İlk dönem kaynaklarında Sesamos’un ne anlama geldiğine dair bir bilgiye rastlanmaz
Acı ki nasıl bir acı ya Rab! Şeytan sanki bin celsede muhalefet süzülse gözyaşlarım kıyamet kopacak
Sadece tırmanmak için mi dağlar ya da arzda görüntü olsun için mi yeryüzünü gökyüzüne mi bağlar ya da dünyada şekil ve biçim mi
Her şey ramazanın ilk günü başlardı. Bir heyecan kaplardı içimizi. İşte o heyecan ve gece sahura kaldırılmayacağımız korkusuyla doğru dürüst uyuyamadığımız o ilk gece
Bazı filmler vardır, görmezden geldiğimiz hayatın fark edemediğimiz gerçeklerini bize gösteren. Durup bir düşünür insan; benim derdim dert mi diye. İşte size bu ay böyle bir filmden söz etmek istiyorum
Ben kayboluşun başkentiyim. Girdiğim yüreklerde kaybolurum. Baktığım gözlerde kaybolurum. Adım gibi bildiğim şehirde kaybolurum, kendime dahi rastlamam
Yürüyordu taş sokaklarında İstanbul’un. Hava yeni yeni aydınlanıyordu. Esnaf olabildiğince heyecanlı ve hareketli idi bu sabah. Dükkanının önünü yıkayanlar, sokağın karşısındaki komşusuna selam verenler