Dergimizin her sayısındaki birbirinden değerli şiir, deneme, hikâye, röportaj, film-kitap analizi ve diğer tüm içerikler sizlerle buluşmayı bekliyor.
Sevgili İdil, eskiden seni, başkalarına benzediğin ölçüde güzel bulurdum. Senden sonra başkalarını sana benzettiğim ölçüde güzel buluyorum
Eminim ki bu incelemeyi okuyan herkes duymuştur Agatha Christie’yi bir yerlerden. Hatta kitabını okumuştur belki
Louvre’u ilk gördüğümüz gece, sokak lambalarının ve duvarlardaki spot ışıklarının aydınlattığı müzenin bahçesinde bizden başka kimse yoktu
Garibim, yapayalnızım Ne bir dost uğrar ne bir mektup gelir bana
Bu ıssız şehri gri bulutlar bürüdüğünde, günahkâr sokaklar arınırcasına yıkanırken yağmurla
Müzede, adımımı büyük ve etkileyici salonlara doğru attığımda, yoğun bir kalabalığın arasından sıyrılarak karşıma çıkan
Camımın dışındaki kelebek, acaba ona kıyasla yıllarca fazla yaşadığımızı bilse, bunca çabalar mıydı gördüğü her ışığın peşinden gitmek için?
Saygın düşüşlerin, üzüyor dayandıkça ezilişin, kaygın özleminden değilse niye böyle yalnızsın?
Her insan kendi olabildiği yere aittir. Geri kalan her yer illüzyon
Karla kaplı sokakta, attığı adımların çıkardığı ses eşliğinde yürüyordu. Ayaklarının yere her temas edişinde, botları ve kar taneleri arasındaki temasın sonucu olarak ortaya çıkan sesi oldum olası çok severdi
Sonbahar geç geldi bu yıl şehre. Toprağın kokusu yağmura doymadı henüz
Son istasyonun güzelisin sen, ellerin narlar ülkesinden gelmiş gibi aziz
Merhaba sevgili Raf Dergi’nin podcast dinlemeyi seven okuyucuları, Size çok samimi bir kanal ile geldim. “Büyüme Sancıları Podcast“ Fatma Ege Öksüz’ün kanalı